{ "title": "Gökkuşağı Renkleri", "image": "https://www.renk.gen.tr/images/gokkusagi-renklere.jpg", "date": "20.01.2024 18:19:32", "author": "Gülistan Ateş", "article": [ { "article": "
Gökkuşağı Renkleri, Gökkuşağı güneşten gelen ışıkların yağmur taneleri ya da sis bulutlarındaki su taneciklerine isabet etmesiyle yağmur tanelerinin ya da sis bulutlarındaki su taneciklerinin bir mercek gibi güneşten aldığı ışığı kırması ile, çember şeklinde birden fazla renkten oluşan meteorolojik bir olaydır.

Gökkuşağının oluşması için bazı kriterler gereklidir. Gökkuşağını görebilmek için; güneş ve yağmur damlalarının belli bir açıyı yakalaması gerekir. Güneş ışınlarının yağmur tanelerine belli bir açı ile gelmesi gerekmektedir. Eğer güneş ışınlarının açısı elli iki derecenin üzerine çıkar ise bu durumda gökkuşağı oluşumu için gerekli prizmal açı oluşmadığı için gökkuşağı görülmez. Gökkuşağının oluştuğu durumlarda gökkuşağını görebilmek için güneşi arkamıza almamız gerekmektedir. Gökkuşağını güneş ile aramıza alacak konumda olursak, güneş karşımızda olursa gökkuşağını göremeyiz. Güneş ışıkları yağmur damlasının içine girince kırmızı, yeşil, sarı, mavi, turuncu, lacivert ve mor renklere ayrışır. Mor renk çemberin iç kısmında kırmızı ise en dışında oluşur.

Yağmur damlası bir misket gibi küresel ve saydam bir şekildedir. Güneş ışığı, yağmur damlalarının doğrudan içine girer ve yağmurun içinde renklere ayrışır ve kürenin arka duvarına vurarak geriye yansır. Işığın damlanın ön yüzünden değil de arka yüzünden yansımasının sebebi içbükey ve dışbükey mercek özelliklerindendir. Bu şekilde ayrışmış renkler, arka yüzden çeşitli açılardan yansıyarak gözümüze sırayla dizili renklerden oluşmuş bir bant şeklinde görünürler. Gökkuşağını gözlemleyebilmek için Güneş, biz, yağmur damlaları, muhakkak belirli bir açıda dizilmelidir. En önemlisi de yağmur damlalarından yansıyan ışınların gözümüze geliş açılarının aynı olması gerektiğidir ki gökkuşağını görebilelim. Gökkuşağını oluşturan yağmur damlalarından yansıyan bu ışınların gözümüzde odaklaşabilmesi için bir daire şeklinde dizilmiş olmaları gerekir. Aslında o bölgedeki bütün yağmur damlaları, Güneşten gelen ışıkları renklere ayrıştırarak yansıtırlar. Fakat yalnızca bir yarım daire içinde olan yağmur damlalarından yansıyan ışıklar gözümüze odaklaşırlar. Sadece o yağmur damlalarından gözümüze gelen renklerine ayrılmış ışınları görebildiğimiz için gökkuşağını yarım daire şeklinde görürüz. Sadece bir uçaktan ya da yüksek bir dağdan baktığımız zaman gökkuşağını tam daire şeklinde görmemiz mümkün olabilmektedir. Güneşin konumu ne kadar yüksek olursa gökkuşağı dairesi de o kadar aşağı doğru iner. Bundan dolayı yedi renkli gökkuşağını sabah ve akşam yağışlarından sonra daha net ve sık görürüz.

Genelde fark edilmez ama gökkuşağı her zaman iç içe iki halkadan oluşmaktadır. İkinci kuşak çok dikkat çekmezken, ikinci zayıf kuşağın bulunmasının sebebi bazı güneş ışıklarının su damlasının iç yüzeyine birden fazla kez çarpmalarıdır. Böylece parlaklıklarını kaybeden ışıklardan oluşan ikinci gökkuşağı çok zor görülür. Birinci kuşakta kırmızı renk şeridin en dışında yer alırken ikinci kuşakta ise en içeri de yer alır. Diğer renklerin sıralaması ise ters meydana gelir.

Gökkuşağı yedi renkten oluşur. Gökkuşağında oluşan renklerin dıştan içe doğru sıralaması; kırmızı, turuncu, mavi, yeşil, sarı, lacivert, mordur. Büyük damlacıklara gelen güneş ışınları daha belirgin, parlak bir ışık kuşağı oluşturur.

Gökkuşağını havuzlardaki fıskiyelerde, çiçek bahçe sulamada kullandığımız su hortumunda ve hatta itfaiyecilerin yangına müdahaleleri esnasında da görebiliriz. Eğer güneş ışınları, gökkuşağının oluşması için gerekli bir açı ile bu örneklerdeki su tanelerine vuruyor ise bu durumda da gökkuşağını görebiliriz.

Gökkuşağı ile ilgili halk arasındaki bir inanışa göre, gökkuşağının altından geçen kişi erkek ise kız, kız ise erkek olurmuş.
" } ] }